Uzun süredir beklenen birinci şahıs korku oyunu ROUTINE, 4 Aralık’taki çıkışından önce kapsamlı bir ön incelemeye tabi tutuldu. IGN tarafından yapılan bu ilk bakış, oyunun benzersiz atmosferini ve potansiyelini gözler önüne sererken, akıllarda bazı soru işaretleri de bıraktı. Lunar Software tarafından geliştirilen bu iddialı yapım, oyuncuları Ay’ın terk edilmiş bir üssüne götürerek 80’lerin fütüristik vizyonuyla harmanlanmış bir korku deneyimi vaat ediyor. Peki, ROUTINE korku oyunu beklentileri ne ölçüde karşılayacak?
Oyunun en dikkat çekici yönlerinden biri, şüphesiz ki distopik ve retro-fütüristik atmosferi. 1980’lerin bilim kurgu anlayışıyla tasarlanmış ay üssü, hem görsel olarak etkileyici hem de gerilim dolu bir ortam sunuyor. Oyuncular, sessiz ve ürkütücü koridorlarda ilerlerken, kendilerini izole edilmiş ve çaresiz hissetmeye mahkumlar. Bu durum, ROUTINE korku oyunu için güçlü bir temel oluşturuyor.
ROUTINE: Ay Üssünde Geçen Benzersiz Bir Korku Deneyimi
ROUTINE korku oyunu, bizleri ’80’lerin geleceğe dair o eşsiz ve bir o kadar da naif vizyonuyla şekillendirilmiş bir Ay üssüne taşıyor. Bu üs, bir zamanlar insanlığın uzaydaki ihtişamını temsil ederken, şimdi her köşesinde gizem ve tehlike barındıran terk edilmiş bir labirente dönüşmüş durumda. Oyunun sanat tasarımı, dönemin bilim kurgu filmlerinden fırlamış gibi duran monitörler, analog cihazlar ve soyut mimarisiyle oyuncuyu anında içine çekiyor. Her adımda hissedilen yalnızlık ve terk edilmişlik hissi, çevresel hikaye anlatımıyla birleşerek oyuncunun zihninde sürekli bir gerilim yaratıyor.
Birinci şahıs perspektifi, oyuncunun bu ürkütücü dünyaya tam anlamıyla adapte olmasını sağlıyor. Dar koridorlar, yanıp sönen ışıklar ve uzayın derinliklerinden gelen bilinmeyen sesler, sürekli bir tehdit algısı oluşturuyor. Oyuncular, bu üssün gizemini çözerken, aynı zamanda hayatta kalmak için mücadele etmek zorunda kalacaklar. Kaynak yönetimi ve çevreyi dikkatlice inceleme ihtiyacı, oyunun hayatta kalma-korku mekaniklerinin merkezinde yer alıyor. Bu durum, ROUTINE korku oyunu deneyimini daha da yoğunlaştırıyor.
Gerilimi Yükselten Atmosfer ve Oynanış Dinamikleri
IGN’in ön incelemesinde vurgulanan bir diğer önemli nokta, oyunun atmosfer yaratma konusundaki başarısı. ROUTINE, jumpscare (ani korkutma) taktiklerinden ziyade, yavaş yavaş artan bir gerilim ve psikolojik korku üzerine yoğunlaşıyor. Ay üssünün sessizliği, sadece ara sıra duyulan mekanik sesler veya uzaklardan gelen tuhaf inlemelerle bozuluyor. Bu, oyuncunun sürekli tetikte kalmasını ve her köşeden bir tehlike bekleyerek ilerlemesini sağlıyor.
Oynanış açısından, ROUTINE’in keşif ve bulmaca çözme odaklı olacağı belirtiliyor. Oyuncuların üssün sırlarını açığa çıkarmak için çeşitli ipuçlarını bir araya getirmesi, kilitli kapıları açması ve bozuk sistemleri onarması gerekecek. Ancak bu süreçte, üssün derinliklerinde gizlenen bilinmeyen tehditlerle de yüzleşmek zorunda kalacaklar. Oyunun, sınırlı kaynaklar ve gerçekçi bir tehlike algısı üzerine kurulu olduğu, bu da her karşılaşmayı kritik hale getirdiği belirtildi. Bu yaklaşım, oyuncuların stratejik düşünmesini ve her adımını dikkatlice planlamasını gerektiriyor.
İlk Bakışta Görülen Potansiyel ve Endişeler
IGN’in ön incelemesi, ROUTINE’in sunduğu ’80’ler vizyonu ve Ay üssü ortamının oldukça ilgi çekici olduğunu belirtiyor. Oyunun görsel ve işitsel tasarımı, türün hayranları için taze ve sürükleyici bir deneyim vaat ediyor. Ancak, bu ilk bakışta bazı endişelerin de dile getirildiği ifade edildi. Bu endişeler genellikle oyunun uzun vadeli tekrar oynanabilirliği, tekdüzeleşme riski veya belirli oynanış mekaniklerinin beklentileri karşılamama potansiyeli etrafında şekilleniyor olabilir.
Örneğin, böylesine izole bir ortamda geçen bir oyunun, belirli bir noktadan sonra kendini tekrar etme riski taşıdığı düşünülebilir. Ayrıca, korku unsurlarının sürekli olarak taze kalmasını sağlamak, geliştiriciler için önemli bir meydan okumadır. Oyunun sadece atmosferle mi sınırlı kalacağı, yoksa derinlemesine bir hikaye ve çeşitli oynanış unsurları sunarak oyuncuyu sonuna kadar bağlı tutabilecek mi sorusu akılları kurcalıyor. Bu potansiyel zayıflıklar, ROUTINE korku oyunu için geliştiricilerin üzerinde durması gereken noktalar olarak öne çıkıyor.
Çıkış Tarihi ve Beklentiler
ROUTINE, 4 Aralık’ta oyunseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Bu tarih, korku oyunu tutkunları için yılın son sürprizlerinden biri olabilir. Oyunun, alışılagelmiş korku formüllerinin dışına çıkarak kendi özgün kimliğini yaratma potansiyeli yüksek. Özellikle ’80’ler bilim kurgu estetiğine ve yavaş yavaş inşa edilen gerilime önem veren oyuncular için ROUTINE, kaçırılmaması gereken bir yapım olabilir.
İlk ön incelemedeki olumlu yönler, oyunun güçlü bir başlangıç yapacağını düşündürüyor. Ancak dile getirilen endişelerin, tam sürümde ne kadar giderildiği veya oyun deneyimini ne ölçüde etkilediği merak konusu. Lunar Software’ın bu uzun soluklu projesi, nihayet oyuncularla buluştuğunda, Ay üssünün karanlık sırları ve ROUTINE korku oyunu potansiyeli tam anlamıyla ortaya çıkacak. Oyuncuların bu retro-fütüristik kabusu deneyimlemek için sabırsızlandığı kesin.