South of Midnight’ın Hazel’i: Siyahi Kadın Hikayeleri Önemli
Cajun ve Creole folklorundan, Güney’in Siyahi deneyiminden ve Gullah halkının masallarından ilham alan zengin kültürel dokusuyla dikkat çeken South of Midnight, yılın en özel oyunlarından biri olarak öne çıkıyor. Oyun, bir kız çocuğu ile annesi arasındaki derin sevgi bağı başta olmak üzere, kültür, atalar, keder ve travma gibi temaları işleyen samimi bir hikaye sunuyor. Bu hikayenin kalbinde ise, baş karakter Hazel’ı canlandıran Adriyan Rae’nin olağanüstü ses performansı yatıyor.
Adriyan Rae, South of Midnight‘taki Hazel rolüyle ilk kez Golden Joystick Ödülleri’nde En İyi Başrol Oyuncusu adaylığına layık görüldü. Bu adaylık, sadece Rae için değil, aynı zamanda oyun sektöründe çeşitliliğin ve temsilin artırılması gerektiğine dair önemli bir mesaj taşıyor. Rae, bu deneyimin kendisi için ne anlama geldiğini ve siyahi kadınların hikayelerinin neden anlatılması gerektiğini içtenlikle paylaştı.
Adriyan Rae’den Golden Joystick Adaylığına İlk Tepki
Adriyan Rae, Golden Joystick adaylığı haberini aldığında yaşadığı şaşkınlığı ve mutluluğu şu sözlerle anlattı: “Evdeydim ve kızım tam anlamıyla beni çekiştiriyordu. Sonra telefonum çalmaya başladı. Telefondaki menajerimdi ve ‘Sana sadece Golden Joystick’e aday gösterildiğini söylemek istiyorum’ dedi. Ben de ‘Aman Tanrım, bu çok harika’ dedim.” Rae, bu adaylıktan birkaç hafta önce bir stüdyoda sergilenen bir Golden Joystick ödülü gördüğünü ve o an böyle bir şeyin başına geleceğini hiç düşünmediğini belirtti. “Çok heyecan verici ve eğlenceli ve bu sadece bir onur,” diyen Rae, minnettarlığını dile getirdi.
Rae’nin bu adaylığı, oyun dünyasındaki temsil eksikliğini de gözler önüne seriyor. Bu yıl Golden Joystick Ödülleri’ne aday gösterilen tek Siyahi kadın olan Rae, bu durumun hem üzücü hem de umut verici olduğunu ifade etti. “Bir yandan üzücü,” diyor. “Diğer yandan harika, değil mi? Bu sizin bakış açınıza bağlı. Üzücü tarafı, bu hikayelerin anlatılması gerektiği. Siyahi kadınların güçlü hikayeleri ve insanların empati kurabileceği karakterleri var ve hikayelerinin anlatılmasına izin verilmeli. Diğer yandan, en azından bu bir ilerleme. Bu adaylık bunu gösteriyor.”
Siyahi Kadın Temsili ve Endüstriye Çağrı
Adriyan Rae, adaylığının, siyahi bir kadın başrolün pek çok kişiyle rezonans kurmayacağını düşünenlerin yanıldığını gösterdiğini vurguluyor. “Şimdi bize bakın, siyahi bir kadın başrol yaparak doğru bir şeyler yapmış olmalıyız,” diye ekliyor. Rae, bu durumun hem üzücü hem de umut verici olduğunu, ancak kendisinin minnettarlık tarafında durmayı tercih ettiğini belirtiyor. “İlerlemeye minnettarım ve umarım bu, oyun yaratmaktan ve insanlara bu şeyleri yapmaları için bütçe vermekten sorumlu olanlara, çeşitliliğin ve temsilin çok önemli olduğunu ve bunları seçerek kaybetmeyeceğimizi gösterir. Bu, ilerleme yolunda bir adım ve bu hareketin bir parçası olduğum için minnettarım.” Rae’nin South of Midnight‘taki Hazel karakteriyle yakaladığı başarı, sektördeki değişimin mümkün olduğunu ve güçlü hikayelerin her zaman dinleyici bulduğunu kanıtlıyor.
Hazel’ın Ruhuna Bürünmek: Yönetmen Ahmed Best ve Empati Mesajı
Rae, Hazel karakterine hayat verirken performans ve ses yönetmeni Ahmed Best’e (Star Wars prequel filmlerinde Jar Jar Binks’in sesi olarak da biliniyor) minnettar olduğunu dile getirdi. “Onu çok seviyorum,” diyor Rae. “Onun yeteneğine, ne kadar alçakgönüllü olduğuna hayranım ve o sadece olağanüstü bir yönetmen ve sanatçı [Best ayrıca South of Midnight’ta Roux’u da seslendiriyor].” Rae, Best’in uzmanlığını kendisini aptal ya da daha az hissettirmeden paylaşabildiğini ve yaratıcı olmasına alan tanıdığını belirtiyor. Bu işbirliği sayesinde karakterin nüanslı ve otantik hale geldiğini düşünüyor.
Rae, South of Midnight‘ın mesajının kendisinde nasıl yankı bulduğunu şöyle açıklıyor: “İnsanlara almak istediğiniz şefkati, zarafeti ve sevgiyi verin ve onlara empatiyle yaklaşın. Bence bu, herkesin empati kurabileceği ve günümüz toplumunda herkesin biraz daha fazla ihtiyacı olan bir şey. O tür bir yerden geldiğinizde, nerede olursanız olun ve kim olursanız olun, herkes verdikleri zarafeti ister. Herkes görülmek, duyulmak ve anlaşılmak ister ve bence Hazel, kendini anlama yolculuğunda bunu yapıyor. Bu yüzden South of Midnight birçok kişiyle rezonans kurabilir.”
Bilimden Sanata Uzanan Yolculuk ve Hazel’la Kişisel Bağlantı
Adriyan Rae’nin hayatındaki yolculuk da en az South of Midnight‘ın hikayesi kadar ilginç. Bir zamanlar fizyoterapist asistanı ve tıbbi laboratuvar bilimcisi olma hayalleri kuran Rae, yaratmaya ve şarkı söylemeye olan tutkusunun onu oyunculuğa yöneltmesine şaşırmadığını belirtiyor. Kolejden sonra Atlanta, Georgia’ya taşınan Rae, burada oyunculukla tanıştı. Çeşitli TV şovlarında ve filmlerde yer almasına rağmen, ilk set deneyimlerini ve 15 saatlik çalışmanın ardından bile daha fazlasını istemesini hatırlıyor. Bilim alanındaki işinin aksine, oyunculuk ona bir iş gibi değil, bir tutku gibi geliyordu. Bu duyguyu daha fazla kovalamak için Los Angeles’a taşındı ve o zamanki işverenine, seçmeleri olduğunda mutlaka gitmesi gerektiğini söyledi.
Rae, South of Midnight için yaptığı seçmelerin, oyunun nihai halinden tamamen farklı olduğunu belirtiyor. Karakterin bir barda saklanan, şapka takan ve belirli bir yere ulaşmasına yardımcı olması gereken bir adamı arayan gizemli bir kadın olduğunu anlatıyor. Gizem, entrika ve ağlama sahneleri olsa da, “hiçbiri oyundaki gibi değildi.” Yine de doğru bir şeyler yaptı ve Hazel rolünü kaptı. Rae’nin hayatının diğer noktalarında Gullah ve Geechee kültürünü incelemesi ve merhum büyük teyzesinin adının da Hazel olması – o da bir “şifacıydı” – bu rolü onun için bir tesadüften öteye taşıdı. Rae, “O kadar çok şey vardı ki, ‘Bu benim bu karakteri oynamam için ilahi bir şekilde ayarlanmış’ dedim,” diye ekledi. Rae, sadece Hazel’ı seslendirmekle kalmadı, aynı zamanda karakterin hareket yakalamasını da üstlendi.
Annelik ve Hazel’ın Duygusal Derinliği
Adriyan Rae, ilk hareket yakalama seansını, şu an bir buçuk yaşında olan kızına hamileliğinin ilk üç ayında yaptığını anlatıyor. Röportajı yapan kişi de South of Midnight‘ı, oyunun lansmanından günler önce doğan kızı kucağında oynadığını belirtiyor. Bu durum, Hazel ve annesi arasındaki ilişkinin, çocuksuz halini etkileyeceğinden emin olsa da, kızı kucağındayken jenerik akarken çok daha derinden hissettirdiğini ifade ediyor. Rae, anneliğin Hazel‘ın annesiyle olan ilişkisini anlamasını nasıl derinleştirdiğini şöyle açıklıyor: “Yolculuğu benim için çok daha dokunaklı hale getirdi çünkü bu sadece ben ve annemle ilgili değildi. Şimdi, ‘Ben ve o ne olacak?’ gibiydi. Bizim ayrılmamız [oyundaki Hazel ve annesi gibi], hayal bile edemem. Bu duyguları çok daha içgüdüsel, çok daha çiğ hale getirdi ve bence bu, performansta da kendini gösteriyor.”
Röportajın sonunda, ikisi de kendi kızlarını kurtarmak için dağları yerinden oynatacaklarını şaka yollu (ama bence ciddiyetle) belirtiyorlar. Adriyan Rae’nin South of Midnight‘taki Hazel performansı gerçekten inanılmaz ve bu yüzden onun hikayesi 2025’ten çok sonra bile akıllarda kalacak. Eğer isterseniz, Rae için burada oy kullanabilirsiniz. Oyun hakkında daha fazla bilgi için Game Informer’ın South of Midnight incelemesini okuyabilirsiniz.




